Ay ağlıycam sanırım...
İş yerinden okudum ve yazıyorum sana şu an sevgili Ninfea. Okurken, arkamda Kazım Koyuncu - Ayrılık Şarkısı ç;alışıyordu. Kaderin cilvesi işte. İkisi bir arada iyi kombinasyon değilmiş.
Tony'nin böyle olması iç;imi acıttı. Çünkü nedense hep onun savaş alanında ölmesini istiyorum. Savaşırken, sevdikleri iç;in, iyi şeyler iç;in. Ama böyle okuyunca... Ya ne üzüm bak :(
Friday'e bişicikler demiyorum. Yazılımına virüs göndericem onun. Devrelerini yakıcam. Konuşsaydı ne olurdu ha? Tam Steve'de aç;ılma kararı almışken... Zaten aşk ne zaman birinin yüzünü güldürür ki? :)Jarvis olsa her şey farklı olurdu belki. Jarvis'imiz ç;ık gel olduğun yerlerden...
Tony'i bulduğu kısım ç;ok güzeldi. Yani yazın olarak diyorum :) Hala ç;abalaması, kendini kaybetmesi, uyanmayacağını fark etmesi... Mezarlık başında duran bir Steve var gözümün önünde şu an...
Yorum baya kopuk oldu ama ben, kaybettim kendimi buralarda... Ninfea lütfen bunu telafi iç;in şöyle boool fluffy bir Stony yaz. Yüreğim acıyor ç;ünkü :(
Başka hikayelerde görüşmek üzere sevgili yazar! İlhamın bol olsun :')
Yazarın Cevabı:Merhaba Melissa :)
Yorumun iç;in ç;ok teşekkürler öncelikle.
Hüzün dolu bir hikaye oldu evet, ama sonunu mutlu bağladım, hakkımı yeme :D
Hepsi Steve'in rüyasıydı neticede. Ama tabii ki Tony'i ucuz bir kalp krizinden kaybetmek kimsenin beklemediği bir durumdu ve kimsenin aklına da gelmedi bu ihtimal.
Steve'in ç;abalamalarını ben de yazarken epey keyif aldım, her ne kadar üzücü bir durum da olsa :)
Fluff bir Stony var aslında aklımda hatta 14 Şubat Hep'ine yetiştirecektim ama başlayamadım bile aklım başka şeylere kaydı.
Ama aklımda yani yazacağım, umarım telafi olur.
Çok teşekkürler tekrardan, görüşmek üzere!